GEYİKSTAR
  Tarih
 
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı -------------------------------------------------------------------------------- 1881: Selanik'te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi'ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi'ne girdi. 1899 Mart 13: İstanbul Harp Okulu Piyade sınıfına girdi. 1902 Harp Akademisi'ne girdi ve burada gazete çıkardı. 1905 Ocak 11: Harp Akademisi'ni Yüzbaşı olarak bitirdi, Şam'a 5. Ordu'nun 30. Süvari Alayı'nda staj yapmak için atandı. 1906 Ekim: Şam'da Vatan ve Hürriyet Cemiyeti'ni kurdu. Şam'da topçu stajını yaptı ve Kolağası oldu. 1908 Temmuz 23: Meşrutiyet'in ilan edilmesi için çalışmaları. 1909 Mart 31: 31 Mart ihtilalinde Hareket Ordusu Kurmay Subayı olarak çalıştı. 1911 Eylül 13: Mustafa Kemal, İstanbul'a Genelkurmay'a naklen atandı. 1911 Kasım 27: Mustafa Kemal, Binbaşılığa yükseldi. 1912 Ocak 9: Mustafa Kemal, Trablusgarp'ta Tobruk saldırısını yönetti. 1913 Ekim 27: Mustafa Kemal, Sofya Ateşemiliterliği'ne atandı. 1914 Mart 1: Mustafa Kemal, Yarbaylığa yükseltildi. 1915 Şubat 2: Mustafa Kemal, Tekirdağı'nda 19. Tümeni kurdu. 1915 Şubat 25: Mustafa Kemal'in Maydos'a gidişi. 1915 Nisan 25: Mustafa Kemal, Arıburnu'nda İtilaf Devletleri'ne karşı koydu. 1915 Haziran 1: Mustafa Kemal'in Albaylığa yükselişi. 1915 Ağustos 9: Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığı'na atandı. 1915 Ağustos 10: Mustafa Kemal, Anafartalar'dan düşmanı geri attı. 1916 Nisan 1: Mustafa Kemal'in Tuğgeneralliğe yükselişi. 1916 Ağustos 6: Mustafa Kemal, Bitlis ve Muş'u düşman elinden kurtardı. 1917 Eylül 20: Mustafa Kemal, memleketin ve ordunun durumunu açıklayan raporunu yazdı. 1917 Ekim: Mustafa Kemal, İstanbul'a döndü. 1918 Ekim 26: Mustafa Kemal, Halep'in kuzeyinde bugünkü sınırlarımız üzerinde düşman saldırılarını durdurdu. 1918 Ekim 30: Mondros Mütarekesi'nin imzalanması. 1918 Ekim 31: Mustafa Kemal'in Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'na atanması. 1918 Kasım 13: Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı'nın kaldırılması ve Mustafa Kemal'in İstanbul'a dönüşü. 1919Nisan 30: Mustafa Kemal'in Erzurum'da bulunan 9. Ordu Müfettişliği'ne atanması. 1919 Mayıs 15: İzmir'e Yunan'lıların asker çıkarması. 1919 Mayıs 16: Mustafa Kemal, Bandırma vapuruyla İstanbul'dan ayrıldı. 1919 Mayıs 19: Mustafa Kemal, Samsun'a çıktı. 1919 Haziran 15: Mustafa Kemal, 3. Ordu Müfettişi ünvanını aldı. 1919 Haziran 21: Mustafa Kemal, Ulusal Güçleri Sivas Kongresi'ne çağırdı. 1919 Temmuz 8 / 9: Mustafa Kemal, askerlikten çekildi. (Saat: 20:50) 1919 Temmuz 23:Mustafa Kemal'in başkanlığı altında Erzurum Kongresi'nin toplanması ve bir Temsil Kurulu seçerek dağılması. (7 Ağustos 1919) 1919 Eylül 4: Mustafa Kemal'in başkanlığı altında Sivas Kongresi'nin toplanması ve 11 Eylül'de sona ermesi. 1919 Eylül 11: Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Heyet Temsiliyesi Başkanlığı'na saçildi. 1919 Ekim 22: Amasya Protokolü'nün imzalanması. 1919 Kasım 7: Mustafa Kemal, Erzurum'dan milletvekili seçildi. 1919Aralık 27: Mustafa Kemal, Heyeti Temsiliye'yle birlikte Ankara'ya geldi. 1920 Mart 20: İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından ele geçirilmesi, Mustafa Kemal'in protestosu, Ankara'da yeni bir Millet Meclisi toplama girişimi. 1920 Mart 18: İstanbul'da Meclis-i Mebusan'ın son toplantısı. 1920 Mart 19: Mustafa Kemal tarafından Ankara'da üstün yetkiyi taşıyan bir Millet Meclisi toplanması hakkında illere duyuruda bulunulması. 1920 Nisan 23: Mustafa Kemal, Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni açtı. 1920 Nisan 24: Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi Başkanı seçildi. 1920Mayıs 5: Mustafa Kemal'in başkanlığında ilk Hükümet'in toplantısı. 1920 Mayıs 11: Mustafa Kemal, İstanbul Hükümeti tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. 1920Mayıs 24: Mustafa Kemal'in cezası Padişah tarafından onaylandı. 1920 Ağustos 10: Osmanlı İmparatorluğu delegeleriyle İtilaf Devletleri arasında Sevr Antlaşması'nın imzalanması. 1920 Ocak 9 / 10: Birinci İnönü Savaşı. 1921 Ocak 20: İlk Teşkilat-ı Esasiye (Anayasa) Kanunu'nun esas maddelerinin kabulü. 1921 Mart 30 / Nisan 1: İkinci İnönü Savaşı. 1921 Mayıs 10: Mustafa Kemal tarafından Büyük Millet Meclisi'nde Anadola ve Rumeli Müdafaai Hukuk Grubu'nun kurulması ve Mustafa Kemal'in Grup Başkanlığı'na seçilmesi. 1921 Ağustos 5: Mustafa Kemal'e Başkumandanlık görevinin verilmesi. 1921 Ağustus 22: Mustafa Kemal'in yönetiminde Sakarya Meydan Savaşı'nın başlaması. 1921 Eylül 13: Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılması. 1921 Eylül 19: Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesinin verilmesi ve Mustafa Kemal'in Gazi ünvanını alması. 1922Ağustos 26: Gazi Mustafa Kemal'in Kocatepe'den Büyük Taarruz'u yönetmesi. 1922 Ağustos 30: Gazi Mustafa Kemal'in Dumlupınar Başkumandanlık Meydan Savaşı'nı kazanması. 1922 Eylül 1: Gazi Mustafa Kemal'in: "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri !" emrini vermesi. 1922 Eylül 9: Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesi. 1922 Eylül 10: Gazi Mustafa Kemal'in İzmir'e gelişi. 1922 Ekim 11: Mudanya Mütarekesi'nin imzalanması. 1922 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in önerisi üzerine saltanatın kaldırılması. 1922 Kasım 17: Vahdettin'in bir İngiliz harp gemisiyle İstanbul'dan kaçması. 1923 Ocak 29: Gazi Mustafa Kemal'in Latife Hanım'la evlenmesi. 1923 Temmuz 24: Lozan Antlaşması'nın imzalanması. 1923 Ağustos 9: Gazi Mustafa Kemal'in Halk Fırkası'nı kurması. 1923 Ağustos 11: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na seçilmesi. 1923 Ekim 29: Cumhuriyet'in ilan edilmesi. 1923 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in ilk Cumhurbaşkanı olması. 1924 Mart 1: Gazi Mustafa Kemal'in Büyük Millet Meclisi'nde Halifeliği kaldırması ve öğretimin birleştirilmesi hakkında açış nutkunu söylemesi. 1924 Mart 3: Hilafetin kaldırılması, öğrenimin birleştirilmesi, Şer'iyeve Evkaf Vekaletiyle (Bakanlığıyla), Erkanıharbiyei Umumiye Vekaletinin kaldırılması hakkındaki yasaların Büyük Millet Meclisi'nce kabul edilmesi. 1924 Nisan 20:Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye (Anayasa) Kanunu'nun kabul edilmesi. 1925 Şubat 17: Aşarın kaldırılması. 1925 Ağustos 24: Gazi Mustafa Kemal'in ilk defa Kastamonu'da şapka giymesi. 1925 Kasım 25: Şapka Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1925 Kasım 30: Tekkelerin kapatılması hakkındaki kanunun kabulü. 1925 Aralık 26: Uluslararası takvim ve saatin kabulü. 1926 Şubat 17: Türk Medeni Kanunu'nun kabulü. 1927 Temmuz 1: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanı sıfatı ile ilk kez İstanbul'a gitmesi. 1927 Ekim 15 / 20:Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet Halk Partisi 2. Kurultayı'nda tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi. 1927 Kasım 1: Gazi Mustafa Kemal'in 2. Kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1928 Ağustos 9: Gazi Mustafa Kemal'in Sarayburnu'nda Türk harfleri hakkındaki nutkunu söylemesi. 1928 Kasım 3: Türk Harfleri Kanunu'nun Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesi. 1931 Nisan 15: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu'nun kurulması. 1931 Mayıs 4: Gazi Mustafa Kemal'in 3.kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1932 Temmuz 12: Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Dil Kurumu'nun kurulması. 1933 Ekim 29: Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in 10. Yıldönümünde tarihi nutkunu söylemesi. 1934 Kasım 24: Gazi Mustafa Kemal'e Büyük Millet Meclisi tarafından ATATÜRK soyadının verilmesi kanununun kabul edilmesi. 1935 Mart 1: Atatürk'ün 4. kez Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi. 1937 Mayıs 1: Atatürk'ün çiftliklerini Hazine'ye ve taşınamaz mallarını da Ankara Belediyesi'ne bağışlaması. 1938 Mart 31: Atatürk'ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin ilk resmi duyurusu. 1938 Eylül 15: Atatürk'ün vasiyetnamesini yazması. 1938 Ekim 16: Atatürk'ün hastalık durumu hakkında günlük resmi duyuruların yayınına başlanması. 1938 Kasım 10: Atatürk'ün ölümü. (Perşembe, saat: 09.05) 1938 Kasım 11: İstanbul Şehir Meclisi'nin olağanüstü toplantı yapması. Saraydaki Cumhurbaşkanlığı forsunun indirilerek yerine yarıya kadar indirilmiş Türk Bayrağı'nın çekilmesi. 1938 Kasım 12: Atatürk'ün ölümü dolayısıyla, Yüksek Öğretim gençliğinin Üniversite Konferans Salonu'nda toplanması. 1938 Kasım 13: Gençliğin Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde toplanarak Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i koruyacaklarına ant içmeleri. 1938 Kasım 14: Büyük Millet Meclisi çok hazin bir toplantı yaptı. 1938 Kasım 15: Hükümet Atatürk'ün Ankara'da ebedi istirahat yerine konulacağı 21 Kasım 1938 tarihini ulusal yas günü olarak duyurdu. 1938 Kasım 16: İstanbul'lular Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'ndaki katafalkı önünde sabahın ilk saatlerinden gecenin son saatlerine kadar saygı ve üzüntü içinde son görevlerini yaptılar. 1938 Kasım 19: Büyük bir törenle, Atatürk'ün Dolmabahçe'den alınan yüce cenazesi, önce Sarayburnu'na, oradan Zafer torpidosuyla Yavuz zırhlısına götürüldü.Yavuz zırhlısıyla İzmit'e kadar götürülen tabut, oradan Ankara'ya yolcu edildi. 1938 Kasım 20:Atatürk'ün sevgilinaşı Ankara'ya ulaştı ve Ankara'da Büyük Millet Meclisi önündeki katafalka konuldu. Ankara'lılar da son görevlerini saygıyla yaptılar. 1938 Kasım 21: Atatürk'ün cenazesinin Etnoğrafya Müzesi'ndeki Geçici Kabre konulması. 1938 Kasım 25: Atatürk'ün vasiyetnamesinin açılması. 1938 Aralık 26: Atatürk'ün "Ebedi Şef" sanıyla anılmasının kabul edilmesi. 1953 Kasım 4: Atatürk'ün Geçici Kabri'nin açılması. 1953 Kasım 10: Atatürk'ün cenazesinin Anıt-Kabir'e nakledilmesi. __________________ SAVAŞ BAŞLATAN ŞOFÖR: Yirmi yıl süren düşüşün ardından, İngiltere, Prusya, Avusturya, Rusya ve yeniden monarşiye dönen Fransa imparatorları yeni bir gücün yükselişine hiç de sıcak bakmıyorlardı. Fakat belki de 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında bu devletler arasındaki anlaşma çabalan hiç de akıllıca değildi. Habsburg veliahdının Saraybosna ziyareti göz önüne alındığında, felaketin ayak seslerini duymak hiç de zor değildi, Napolyon savaşlarından sonra 1815'te Viyana'da toplanan büyük devletler, "güçler dengesi" kavramını ortaya attılar. Sürekli ittifaklar önlenmeliydi. En iyi olan ise pragmatik bir yaklaşım ile güçleri dengelemekti. Tek bir devletin süper güç olmasına karşı güç birliğine gidilmesi kararlaştırıldı. Bundan sonraki seksen yıl boyunca savaşlar oldu. Fransa ve İngiltere'yi Rusya ile karşı karşıya getiren Kırım sorunu, Fransa ve Avusturya arasındaki 1859 sorunu, 1860'lardaki Almanya'nın birleşme ve devletleşme savaşları... Bu sorunların hiçbiri Viyana'daki kararları doğrulayıcı olarak evrensel bir soruna dönüşmedi. Bu dengeleri ilk bozan olaylar 1870-1871 Fransa-Prusya savaşı ile başlayan Almanya'daki birleşme savaşları oldu. Napolyon savaşlarından utanç verici yenilgilerle ayrılan Prusya, kuzey Almanya'daki küçük ve ayrı devletleri birleştirip, Prusya krallığına bağlı tek bir devlet haline getirmeyi planladı. Bu plan son derece zekice yola koyuldu. Planı uygulayan, belki de Avrupa'nın 19. yüzyıldaki en büyük devlet adamı ve modern Alman devletinin kurucusu olan Otto von Bismarck idi. Bu yeni devletin ortaya çıkışı Fransa'ya pahalıya mal oldu. 1870-1871 savaşlarında Alsas ve Loren'i yeni devlete kaptırdılar. Bismarck diplomatik açıdan zor bir dönemece girmişti. Viyana Konferansında ortaya çıkan prensipleri tamamıyla benimsiyordu. Fakat hiçbir zaman Fransa ile dengeli ve eşitlikçi bir ilişki içinde olamayacağının farkındaydı. Fransa ilk fırsatta kaybettiği topraklan geri almak isteyecek ve yeni kurulan Almanya'yı Ren nehrinin doğusuna geri püskürtmeye çalışacaktı. Bunu yaparken de dünya barışı için ne denli büyük bir tehdit oluşturduğunu düşünmeyecekti bile. Bu değerlendirmeler ışığında Bismarck dış politikada üç prensip oluşturdu. Birincisi, hiçbir zaman Rusya ile karşı karşıya gelmemekti. 1750'lerde Prusya, Rusya ve Fransa'yı karşısına aldığında, bütün ülke yerle bir olmuştu. İkinci prensip ise, her ne kadar Germen asıllı bir ülke de olsa, Avusturya ile çok yakın ilişkiye girmemekti. Çünkü Avusturya ve Rusya Balkanlarda her zaman düşman olmuşlardı. Ayrıca Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun içinde yaşayan değişik ırktan birçok topluluk birbirine düşmek üzereydi. Son prensip ise İngiltere ile iyi geçinmekti. İngiltere ile hep ticari alanlarda ortak olmuşlardı. Aynı zamanda ortak kültüre sahiplerdi. Fransa'ya karşı duruşları da benzeşiyordu. Viyana Konferansı denizlerdeki hakimiyeti İngilizlere vermişti ama tüm ülkelere de denizlere açılma konusunda hiçbir sınırlama getirmemişti. Bu sebeple, İngiltere ile zıtlaşmak hiç de akıllıca görünmüyordu. Bu şekilde yirmi yıl geçti. Alman donanması küçük kalmayı sürdürdü, sadece kıyılarını koruyabilecek güçteydi. Rusya ile karşılıklı yardım anlaşmasına varıldı. Buna göre iki ülke endüstrileşmek ve dost kalmak için birbirine yardım edecekti. Avusturya ile de mesafeli bir ilişki korundu. Bu dengeler II. Wilhelm'in Prusya tahtına çıkışıyla birlikte sona erdi. Wilhelm dış politikada prensipleri olan biriydi. Fakat çevresindekiler genç Almanlardan oluşan yeni bir nesildi. Çevresindekilerin düşünceleri milliyetçilik ve "ırksal kıskançlık" üzerinde şekillenmekteydi. Almanya'nın "güneşe çıkması"nın zamanının artık geldiğini düşündüler. 18. ve 19. yüzyıllarda İngiltere, Fransa, Belçika ve Hollanda tüm Batı Avrupa'dan daha fazla toprak kazanmıştı. Almanya ulusal gururu gereği kendi payına düşeni almak istiyordu. Rusya ve Avusturya ile ilgili tutumları değişti. Rusya bir devdi ve daha da büyümesi için bu ül***e yardım göndermenin anlamı yoktu. Öte yanda Avusturya vardı. Ulusal kimlikler sebebiyle Avusturya'da 19. yüzyılda karışıklıklar baş göstermişti. Avusturyalılar Almanların gerçek kardeşleri idiler. Öyle ki Fransa'ya karşı işbirliğine gitmek durumunda kalmak küçük düşürücüydü. Wilhelm zamanın geldiğini düşündü ve tahta geçer geçmez yola koyuldu. Birkaç sene içinde yaşlı Bismarck aradan çekildi. Rusya ile olan yardım anlaşması yürürlükten kaldırıldı. Alman donanmasının yeniden yapılanma programı başlatıldı. Afrika'daki bazı bölgelerde ve Pasifik'teki bazı adalarda kolonileşme çabalarına girişildi. Avusturya ile daha yakın bir ilişkiye geçildi. Wilhelm'in yaptıkları milliyetçi Almanlar arasında da heyecanla karşılandı ve desteklendi. 1907'de Wilhelm, Rusya'yı, Avusturya'nın Bosna'yı almasına ve Balkanlardaki ilerlemesine karşı gelmekle eleştirdi. İstanbul'u ele geçirmeye uğraştığı için de Rusları yerden yere vurdu. Tüm okyanuslarda bayrağını dalgalandırmak ve İngiltere ile başa baş hale gelmek için donanmayı güçlendirmeye devam etti. 1905'te İngiliz donanması Fransa ile olabilecek bir savaşı düşünmekten vazgeçerek Kuzey Denizi'ne yöneldi ve orada Almanya'ya karşı bir tatbikata girişti. Fakat Almanlar gidişattan ve donanmalarının güçlenmesinden son derece memnundular. 1910'da sömürgeler kurdular. Mevcut dengeleri bozmaktan hiç çekinmediler. Fransa otuz yıl önce kaybettiği yerler yüzünden intikam hırsıyla Rusya ile gizli anlaşmalar yaptı. Rusya da Sırbistan ile pakt kurdu. Almanya gizlice Avusturya'ya "istediğin gibi hareket et ve ilerle, daima arkanda bizi bulacaksın" mesajı gönderdi. İngilizler, Hollanda ve Belçika ile ortak hareket edeceklerini, Kuzey Denizi'nin güneyindeki sahillere inmeyi deneyecek her gücün karşılarında kendilerini bulacağını deklare ettiler. Japonya bile sahneye çıktı, İngilizlerle ortak pakta girdi ve Pasifik'teki İngiliz çıkarlarını koruyacağını açıkladı. Bundan sonra beklenen tek şey, bir sömürgeyi düşürme girişimiydi. Bu şekilde 1914 Saraybosna ziyaretine gelindi. Bu ziyaretin arkasındaki mantık hiçbir zaman bilinemedi. Yedi yıl öncesinde Avusturya, Bosna ve Hersek'i Osmanlı İmparatorluğundan savaşmaksızın almıştı. Bu bölgede, günümüzde de olduğu gibi, birçok etnik grup yaşamaktaydı: Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, Arnavutlar ve Bosnalı Müslümanlar. Küçük Sırp ülkesi doğudaki komşularıydı. Eski Osmanlı sisteminden çıkan Sırplar, bağımsızlık kazandılar ve Ortodoks-Slav dostları Prusya'dan destek istediler. Rusya zaten Avusturya'nın yayılmasına karşı Sırpları kullanmaya dünden razıydı. Sırbistan'da da değişiklikler göze çarpıyordu. Kendi içlerindeki radikal gruplar, ("Karakol Hareketi" gibi) Balkanları yöneten hanedanın eskiden beri Sırplardan geldiğine inanıyorlardı. Bu duruma rağmen, Avusturyalılar bu küçük Sırp ülkesini ele geçirmeye karar verdiler. Bunu kendi içlerindeki etnik farklılıklara aldırmadan gerçekleştirme yoluna gittiler. Ordularında bile birkaç değişik dil ve diyalekt konuşuluyordu ve şimdi buna yeni bir karışıklığı katma yolundaydılar. Eski imparator, Franz Josef yarım yüzyıldan daha fazla süredir tahtını koruyordu. Artık dokunulmazlık kazanmış bile sayılabilirdi. Kıvılcımı ateşleyen ise onun varisi Arşidük Ferdinand oldu. Ferdinand, Saraybosna'yı ziyaret etmeyi planlamıştı. Ülkenin istihbarat birimleri Bosna'daki Sırp terörist grupların bir suikast hazırlığı içinde olabileceğine dair duyumlar almışlardı. Fakat bir şekilde bu duyumlardan Ferdinand'ın hiç haberi olmadı. Bazıları Ferdinand'ın uyarılmamasının nedenini ona yapılacak bir suikast sonucu Sırplara savaş açabilmenin mazereti olarak gösterirler. Saraybosna'ya trenle gelen Ferdinand ve eşi, üstü açık bir arabayla şehir merkezine doğru yola çıktılar. Karakol hareketine mensup teröristler gerçekten de pusu kurmuşlardı. Arabanın izleyeceği yolun haritasını elde etmişler ve aralarında işbölümü yapmışlardı. Her grup görev yapacağı yerde konuşlanmıştı. Konvoy şehir merkezine yaklaştığında, içlerinden biri bombanın pimini çekti ve konvoya doğru fırlattı... fakat yanlış arabaya. Bomba patladı, konvoydakilerden bazıları ile kimi gözlemciler yaralandılar. Ferdinand turun devam etmesi için ısrar etti. Konvoy şehir merkezine girdiğinde, teröristlerden biri, Princeps, yanlış bir yerde beklemekteydi, çünkü kendisine yanlış bilgi vermişlerdi. Boş bir caddenin köşesinde bekliyordu, bu caddeye konvoyun uğraması planlanmamıştı bile. Ferdinand şehir meydanında konuşma yaptı, halkı selamladı ve programını tamamladı. Ferdinand'ın şoförü yolu karıştırdı ve yanlış bir sokağa girdi. Hatasını anlayınca bir an için durdu ve geri dönmeye karar verdi. Princeps kurbanının birkaç metre ilerisinde olduğunu gördü. Silahını Ferdinand ve eşinin üzerine doğrulttu ve tüm mermileri boşalttı. Ve böylece yirmi yıllık bekleyiş çatışmaya dönüşmüştü. Avusturya, Sırbistan'a savaş açmak için artık mazerete sahipti. Planlı olup olmadığı hiçbir zaman bilinmeyecek olsa da, Ferdinand suikastın ardından ülkesine götürüldü ve üçüncü sınıf bir cenaze töreniyle gömüldü. Savaşın başlatılması için feda edilmiş biri gibiydi. Sırbistan, Rusya'dan Pan-Slav dayanışması adına destek istedi. Rusya işe karıştı ve Avusturya, Almanların "arkandayız" mesajını hatırlatarak yardım istedi. Almanya işe karıştı ve Rusların geri çekilmesi için müdahale etti. Wilhelm, Ruslardan para musluklarını kesince Fransızlar derhal Ruslarla ittifak içine girmişlerdi. Almanya, Fransa'nın Rusya ile birlikte hareket edeceğini bildiğinden Fransa'ya saldırdı. Bunun için de Belçika'dan geçmek zorundaydı, ama böylece İngilizlerin de savaşa girmesine neden oluyordu. Sağduyu sahibi tek ülke, en azından bir süre için, İtalya'ydı. Avusturya ile ittifakı vardı ve bir yıl sonra savaşa katıldı. Yirminci yüzyılın başında dış politikadaki yüksek ideal ve arzular, onlarca milyon insanın hayatına mal olurken, Avusturya, Rusya ve Almanya gibi devlerin çöküşüne, komünizm, faşizm, II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş ve nükleer silahlanma yansına zemin hazırladı. TARİHİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ Afaroz : Kişiyi dinden çıkarma cezasıdır. Aforoz edilen kişi ile toplum tarafından dışlanırdı. Kral bile aforoz edilebilirdi. Akçe : Gümüş sikke demektir. Akçe'nin altından olanınaysa sikke-i hasene denir. Osmanlı Devleti’nde ilk bakır akçe Osman Bey zamanında bastırıldı. Orhan Bey zamanında akçe gümüş olarak bastırıldı. Ankara Savaşı (1402) : Timur ile 2. Bayezid arasında büyük bir çekişme vardı hatta öyle ki aralarında birbirlerine hakaret içeren mektuplaşmalar olmuştur.....Timur, 1402 yılında Anadolu'ya girerek, Sivas'ı aldı. Yıldırım Bayezit ve Timur Çubuk Ovası'nda savaştılar. 1402 yılında meydana gelen Ankara Savaşı'nda Osmanlı ordusu yenildi ve Yıldırım Bayezit esir düştü. Ankara Savaşı'nın Sonuçları 1. Yıldırm Bayezit Timur'a esir düştü ve esaret altında öldü. 2. Anadolu'da Türk birliği bozuldu ve beylikler yeniden kuruldu. 3. Batı'ya olan Türk ilerleyişi yavaşladı ve İstanbul'un fethi gecikti. 4. Bizans İmparatorluğu geçici bir süre de olsa kendini toparlama fırsatı buldu. 5. Fetret Dönemi başladı. Antropoloji : İnsan ırklarını inceleyerek sınıflandıran bilim dalıdır. Arkeoloji : Kazı bilimidir. Tarih öncesi dönemlerin aydınlatılmasında yararlanılmaktadır. B I. Balkan Savaşı : I. Balkan Savaşı'nın Nedenleri 1. Osmanlı Devleti'ni Avrupa'dan atmak isteyen Rusya'nın Balkanlar'da yeni kurulan devletleri bir araya getirip ittifak kurmalarını sağlaması. 2. Balkan Devletleri'nin Tarblusgarp Savaşı'nın çıkmasını fırsat bilmeleri. 3. Osmanlı ordusu ve yönetiminde ikiliklerin yol açtığı iç karışıklıkların Balkan Devletlerince biliniyor olması ve bu devletlerin Osmanlı Devleti'nin zayıf olmasından yararlanmak istemeleri I. Balkan Savaşı Rusya'nın Pan-İslavizm politikası etkili oldu. Balkan devlertleri, Osmanlı'daki iç karışıklıklardan yararlanarak, tek tek Osmanlı Devleti'ne Savaş açtı. Osmanlı'ya karşı ilk savaş açan Karadağ oldu. Sırbistan ve Bulgaristan'a da Osmanlı Savaş açtı. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. Osmanlı Çatalca önlerine kadar çekildi. Büyük yenilgiler alan Osmanlı Devleti barış görüşmelerine başladı. I. Balkan Savaşı'nın Sonuçları 1. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti. 2. Osmanlı Devleti savaşı kaybetti ve Çatalca önlerine kadar çekildi. 3. Avrupalı Devletler Balkan yarımadasının yeni haritasını belirlemek için Londra Konferansı'nı topladı. 4. Osmanlı Devleti Midye-Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını kaybetti. Arnavutluk ile Ege Adaları'nın durumu büyük devletlerin kararına bırakıldı. 5. Londra Antlaşması'nın imzalanmasını engellemek isteyenler 23 Ocak 1913'te Bab-ı Ali Baskını'nı gerçekleştirdiler. II. Balkan Savaşı : II. Balkan Savaşı'nın Nedenleri 1. Londra Antlaşması'nda en büyük payı Bulgaristan almıştı. Öteki Balkan Devletleri bu duruma itiraz ettiler. 2. Yunanistan özellikle Bulgaristan'ın Ege Denizi'ne açılmasına karşı çıkıyordu. 3. Paylaşılamayan yerlerin arasında başta Makedonya geliyordu. 4. Sonuçta Balkan Devletleri, Bulgaristan'a saldırdı ve II. Balkan Savaşı çıktı. II. Balkan Savaşı Osmanlı Devleti I. Balkan Savaşı'nda yenilince bu bölgede boşluk doğdu. Osmanlı Devleti'nden aldıkları toprakları paylaşamayan Balkan Devletleri birbirine düştü. Sırbistan Makedonya'nın Bulgaristan'a verilmesine itiraz etti. Yunanistan Makedonya'dan daha fazla toprak istedi. Romanya Bulgaristan'dan Dobruca'yı istedi. Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan'a savaş açtı. Romanya da Bulgaristan'a savaş açtı. Osmanlı Edirne'yi geri aldı. Bulgaristan barış istedi. II. Balkan Savaşı'nın Sonuçları Balkan Devletleri kendi aralarında savaşa başlayınca Osmanlı Ordusu Midye-Enez hattını aşıp, Edirne ve Kırklareli'yi tekrar aldı. İkinci Balkan Savaşının sonucunda şu antlaşmalar yapıldı. a) İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913) b) Atina Antlaşması (14 Kasım 1913) c) Bükreş Antlaşması (10 Ağustos 1913) Osmanlı Devleti, Ege adalarını kaybetti. İmroz, Bozcaada ve Meis dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'da kaldı. Arnavutluk bağımsız oldu. Makedonya elimizden çıktı. Batı Trakya, Bulgaristan'a verildi ve Osmanlı Devleti'nin elinde sadece Doğu Trakya kaldı. Bilimsel Tarih : Olayları neden-sonuç ilişkisi içinde bilimsel olarak inceler. Tarih bilinci bu sayede ortaya çıkmıştır. C Cem Sultan Olayı : Cem Sultan tarihte ilk defa tahta çıkmadan '' Sultan ünvanını alan kişidir, bunun verilmesinin sebebide bilgisi ve becerisinden dolayı verilmiştir....Sultan '' Doğu'nun ve Batı'nın hükümdarı anlamına gelir ve ilk olarak Gazneli Mahmut tarafından kulanılmıştır.Fatih'in ölümü üzerine Amasya sancağında bulunan Bayezid devşirmelerin desteğiyle tahta geçti.Bayezid' a erken haber verildi ve tahta çıkması sağlandı Beyazid Başkente az bir mesafesi hala Cem Sultana haber verildi..... Konya sancağında bulunan ve Türkmenlerin desteklediği Şehzade Cem bunun üzerine taht mücadelesine başladı. Memluklerin'de desteklediği Cem Sultan, Bursa'yı aldı ve adına para bastırıp hutbe okuttu. 1481'de Yenişehir Ovası'nda yenilen Cem, Konya'ya kaçtı. II. Bayezit'in gönderdiği kuvvetlere yenilen Cem Sultan, önce Mısır'da Memlüklülere, ardından da Rodos şövalyelerine sığındı. Yıllarca Avrupa'da dolaştırılan Cem Sultan, 1495 yılında Napoli'de öldü. Coğrafya : Coğrafi bölgelerin özelliği ve iklimi tarihi olayların değerlendirilmesinde etkilidir. Örneğin Fenikelilerin deniz ticareti ile uğraşmalarının nedeni coğrafyalarının tarıma elverişli olmamasıdır. Cumhuriyetçilik : Devlet başkanının belli bir süre için seçilerek iş başına geldiği devlet ya da yönetim biçimidir. Ç Çaldıran Savaşı (1514) : Doğu Anadolu'ya sahip olmak isteyen Şah İsmail bölgedeki Şii Türkmen aşiretlerini Osmanlı'ya karşı ayaklandırıyordu. Yavuz İran seferi öncesi Dulkadiroğlu Alaüddevle'den yardım istedi fakat isteği reddedildi. 1514'te Osmanlı orduları İran ordularını Çaldıran Savaşı'nda yendi. Çanakkale Savaşı : İngiltere ve Fransa 19 Şubat 1915'te Çanakkale'ye saldırdılar. 18 Mart'ta büyük bir saldırıya geçen İngiliz ve Fransız donanması, büyük kayıp verip geri çekildi. İngilizler, sömürge ülkelerden topladıkları kuvvetlerini Arıburnu'ndan karaya çıkardılar. Bu arada Yarbay Mustafa Kemal Çanakkale cephesine atandı. 9 Ocak 1916'da Çanakkale düşmandan tamamen temizlendi. Çanakkale Savaşı'nın Sonuçları 250 bin Türk asker ve subayı şehit düştü ve yaralandı. Rusya'ya gerekli olan silah ve cephane ulaştırılamadı. Bu durum Rusya'nın çökmesi ve savaştan çekilmesine neden oldu. Birinci Dünya Savaşı uzadı. Rusya'da ihtilal oldu ve Çarlık Rusya yıkılıp yerine Sovyet Rusya kuruldu. Savaşın uzaması ve İngilizler'in Çanakkale'de yenilmesi sömürge yönetimlerini zorlaştırdı. Savaşın uzaması, savaşla ilgili olmayan sanayi dallarının gerilemesine neden oldu, bundan da Japonya ve A.B.D. kazançlı çıktı. Mustafa Kemal'in Çanakkale'de kazandığı başarı, O'nun daha sonra milli mücadelenin lideri olmasında etkili oldu. D Devlet : Toplum halinde yaşayan insanların, aralarındaki düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturdukları güce denir. Devletçilik : Ekonomik alanda doğrudan doğruya devletin müdahalesini öngören sistemdir. Diplomatik : Fermanlar, beratlar ve dönemin yazışmalarını inceler. Siyaset bilimi olarak da adlandırılır. Başlangıç noktası Kadeş Barışının imzalanmasıdır. Doguweb : Süper paylaşım sitesi 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) : 1876 yılında, Avrupalı Devletlerin Balkanlar'da kalıcı çözüm bulmak amacıyla topladıkları İstanbul Konferansı'nda Balkanlar konusunda ağır şartlar getirilmesi üzerine, Osmanlı Devleti şartları kabul etmemiş, daha sonra düzenlenen Londra Konferansı da aynı şekilde sonuçlanmıştı. İki konferansta da Osmanlı Devleti'nin şartları kabul etmemesi üzerine, Rusya 1877 yılında Osmanlı Devleti'ne savaş açmıştı. Bu savaşta Plevne savunması ile Gazi Osman Paşa üyük kahramanlıklar göstermiş, fakat Rusların, Yeşilköy'e kadar ilerlemelerine engel olunamamıştı. Bunun üzerine padişah II. Abdülhamit, barış isteğinde bulunmuş ve 3 Mart 1878'de Yeşilköy (Ayestefanos) Antlaşması imzalanmıştı. E Endülüjans : Günahlardan kurtulmak amacıyla kiliseden satın alınan belgedir. Engizisyon Mahkemeleri : Kilisenin başkanlığında toplanır, genellikle kilisenin öğretilerine karşı çıkanlara ölüm cezası verirdi. Enterdi : Belli bir bölgede kilisenin bir süre nikah, vaftiz, ölü gömme gibi dini törenleri durdurmasıdır. Epigrafi : Kitabeleri inceler. Örneğin : Göktürk ve Kültepe yazıtları. Etnografya : Toplumların öz kültürlerini inceleyen bilim dalıdır. F Fetret Devri (1402-1413) : I. Bayezit'in oğullarından Süleyman Rumeli'de, Musa Bursa'da, İsa Balıkesir'de ve Mehmet de Amasya'da hükümdarlığını ilan etti. Kardeşler arasında taht kavgası başladı ve Anadolu'nun siyasi birliği sarsıldı. Mehmet Çelebi 1413'te kardeşlerini ortadan kaldırarak Osmanlı tahtına geçti. Osmanlı Devleti, 11 yıl süren Fetret Devri'nde, sağlam devlet örgütü ve yerleşmiş sosyal kurumlar sayesinde yıkılmaktan kurtuldu. Filoloji : Dil Bilimidir. Toplumların dillerini inceler. G Genç Türkler (Jön Türkler) :Tanzimat döneminin sonlarına doğru, bazı Osmanlı aydınları (Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, Hüseyin Avni Paşa) Genç Osmanlılar adıyla bir cemiyet kurdular. Bunlar; Osmanlı ülkesinde yaşayan herkesin, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin eşit tutulması halinde azınlıkların ayrılmaktan ve devlet kurmaktan vazgeçeceklerini savunuyorlardı. Bu düşüncelerinin uygulanabilmesi için de; Meşrutiyet'in ilan edilmesi, temel hak ve özgürlüklerin bir anayasa ile korunması gerektiğine inanıyorlardı. Bu nedenle II. Abdülahamit'e baskı yapıp 1876 yılında Meşrutiyet'in ilanını sağladılar. Genel Tarih : İnsanoğlunun yeryüzündeki bütün geçmişini siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel tarihini başlangıçtan günümüze inceler. Örneğin : Dünya Tarihi H Hakem Olayı : Sıffin Savaşı'nda bir sonuç alınamayınca taraflar, iki taraftan da seçilecek birer hakemin kararına başvurmayı gerekli gördü. Hz. Ali'nin hakemi Ebu Musa el-Eş'ari, Muaviye'nin hakemi ise Amr İbn-ül As oldu. Hakemler Muaviye'nin entrikası sonucu onu halife seçti. Halkçılık : Bir milleti oluşturan çeşitli meslek ve toplumsal grupları içinde bulunduran insanların, halk tarafından halk içinde yönetilmesi. Heraldik : Mühür bilimidir. Eski mühürleri inceler. Hikayeci Tarih : Tarihi olayları neden-sonuç ilişkisi belirtmeden, belgelere dayandırmadan, efsanelere göre inceler. İlk temsilcisi Heredot'tur. I Islahat : İyileştirme işleri, düzeltme, bozuk düzeni yeniden yoluna koyma İ İlk Çağ : Yazının bulunmasıyla başlayıp (M.Ö. 4000-3500) Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışına kadar sürer. En uzun süren çağ olarak bilinir. İnkılap : Bir halden başka hale dönüşme, biçim değiştirme, devrim anlamına gelir. Diğer taraftan, inkılap, toplumların çeşitli alanlarda, toplumun ihtiyaçlarına göre birtakım düzenlemelerle birlikte yeni bir düzen getirmesidir. Atatürk inkılapçılığı; toplumsal ihtiyaçları karşılamak için kurallar koymayı, düzenlemeler yapılırken izlenecek yol ve yöntemler belirlemeyi öngörür. J Jeopolitik : Coğrafya, ekonomi, nüfus ve benzerlerinin bir devlet politikası üzerindeki etkisi K Kapitülasyonlar : Fransa'ya Kapitülasyonların Verilmesinin Siyasal Nedenleri Kanuni'nin, Avrupa'da Şarlken'e karşı giriştiği mücadelede, Fransa'yı yanına çekmek istemesi. Kanuni'nin Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak istemesi. Avrupa'da bir bağlaşık elde etmek isteği. Fransa ile 1535 tarihinde bir antlaşma imzalandı. Karlofça Antlaşması (1699) : Avusturya, Lehistan, Venedik ve Osmanlı Devleti arasında imzalandı. 1. Temeşvar ve Banat Yaylası dışında kalan bütün Macaristan ve Erdel Avusturya'ya verildi. 2. Hırvatistan'ın bir bölümü Avusturya'ya verildi; Sava ırmağı sınır oldu. 3. Podolya ve Ukrayna Lehistan'a verildi. 4. Dalmaçya kıyıları ve Mora, Venedik'e verildi. Korint Osmanlılarda kaldı. 5. Antlaşmanın süresi 25 yıl olacak ve Avusturya'nın garantisinde bulunacaktı. Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639) : 1. Azerbaycan ve Revan İran'a bırakıldı. 2. Bağdat Osmanlı Devleti'ne bırakıldı. 3. Zağros Dağları iki ülke arasında sınır oldu. Bu antlaşma ile XVII. yüzyıl Osmanlı-İran savaşları sona erdi ve bugünkü Türkiye-İran sınırı büyük ölçüde çizildi. Katolikler : Başındaki kişiye Pap denir. Dinsel merkezi Roma'dır. Kavimler Göçü : Çin baskısından kaçan Kuzey Hunları, M.S. 375'de Batı'ya göç etmeye başladılar. Hun göçleri sonunda Karadeniz'in Kuzeyi'ndeki Germen kavimleri Batı'ya göç etti. Doğu Germen kavimlerinin göçü sonucunda , Roma İmparatorluğu, M.S. 395 tarihinde, Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı. Kimya : C14 metodunu kullanarak eski kullanılmış araç ve gereçlerin yaşları hakkında bilgi verir. Kronoloji : Takvim bilimidir. Tarihi olayların oluş sırasını verir. L Laiklik : Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, fakat kimsenin inancına ve vicdan hürriyetine karışılmamasıdır. M 31 Mart Olayı : 31 Mart Olayı'nın Çıkmasında Etkili Olan Olaylar nelerdi? 1. İttihat ve Terakki Partisi'nin iktidarı yeterince ele geçirememesi 2. Ahrar Partisi'nin meşrutiyet karşıtı çalışmaları 3. Volkan Gazetesi ve İttihad-ı Muhammedi derneğinin meşrutiyet karşıtı çalışmaları 4. Halkın meşrutiyete ve gayrimüslimlerle olan eşitliğe sıcak bakmamaları 5. Ordudan atılan Meşrutiyet karşıtı subayların kışkırtması 6. Bulgaristan'ın 5 Ekim 1908'de bağımsızlığını ilan etmesi 7. 6 Ekim 1908'de Avusturya'nın, Bosna-Hersek'i işgali 31 Mart Olayı Nasıl Oldu? Volkan Gazetesi başyazarı Hasan Fehmi 6 Nisan 1909'da öldürüldü. Cenazesi meşrutiyet karşıtı gösteriye dönüştü. Gösteri giderek isyana dönüştü. İsyan Selanik'te duyulunca, Hareket Ordusu adındaki birlik İstanbul'a hareket etti. Hareket Ordusu'nun kurmay başkanı Mustafa Kemal'di. İsyan 24 Nisan 1909'da bastırıldı. 31 Mart Olayı'nın Sonuçları 1. II. Abdülhamit tahttan indirildi ve yerine V. Mehmet Reşat geçti. 2. Padişah'ın yetkileri kısıtlandı, meclisin yetkileri artırıldı. 3. Mustafa Kemal ilk kez bir siyasi olaya karışmış oldu. II. Meşrutiyet : II. Meşrutiyet'in İlan Edilme Nedenleri İç Nedenler II. Abdülhamit'in II. Meşrutiyet'in İlanını Kabul Etmesinin Sebepleri : 1. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bağlı olan bazı subayların Rumeli'de ayaklanması 2. Tahta, Osmanlı hanedanından başka bir kişinin geçeceği söylentisi 3. Serez'den bir ordunun İstanbul'a yürüyeceğine dair padişaha gelen telgraf 4. Ordu ve halk arasında isyan belirtilerinin ortaya çıkması Dış Etkenler En önemli dış etken "Reval görüşmesi" dir. Reval Görüşmesi'nde şu kararlar alınmıştır: 1. Ruslar, Balkanlar'da serbest bırakılacak 2. İstanbul ve Boğazlar Ruslara verilecek 3. Makedonya Bölgesi'nde ıslahat yapılacak Mısır Seferi : Yavuz'un İran seferi sırasında Şah İsmail ile Memlüklüler Osmanlı'ya karşı bağlaşma yapmıştı. Yavuz, 1516 yılında Mısır üzerine sefere çıktı. 1516 yılında Mercidabık Savaşı ile Memluk ordusu bozguna uğratıldı. Mercidabık zaferi ile Osmanlı Devleti, Suriye ve Filistin'i ele geçirdi. Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında tekrar Mısır seferine devam etti. Milliyetçilik : Bireylerin ait oldukları milletin varlığını ve birliğini sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle ortak çalışma bilincine sahip olmasıdır. N Nümizmatik : Eski paraları inceleyerek, toplumların ekonomik yapısı hakkında bilgi verir. O Orta Çağ : Batı Roma İmparatorluğunun yıkılışından (476), İstanbul'un Türkler tarafından fethine kadar (1453) sürer. Ortodokslar : Başındaki kişiye Patrik denir. Merkezi İstanbul'dur. Otlukbeli Savaşı (1473) : Osmanlılar ile Akkoyunlu Devleti arasında Anadolu'da egemenlik kurma mücadelesi bulunmaktaydı. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Karakoyunlu Devleti'ni yıkarak, Sivas'a kadar gelmişti. Candaroğulları ve Karamanoğlu beyleri de Uzun Hasan'a sığınmıştı. 1473 tarihinde yapılan Otlukbeli Savaşı ile Akkoyunlu Devleti yenildi. Ö Öğretici Tarih : Tarihi olaylardan ders almak ve liderleri örnek alarak yönlendirici rol oynamak amaçlanır. Özel Tarih : Sadece bir devlet ya da milletin siyasi ekonomik ve kültürel tarihini inceler. Örneğin;Türkiye Cumhuriyeti Tarihi P Paleografya : Toplumların eskiden kullandıkları yazıları inceler. (Mısır hiyeroglifi, Sümerlerin çivi yazısı, Türklerin Orhun ve Uygur abideleri gibi) Bu bilim dalı tarih öncesi dönemlerin aydınlatılmasında etkili değildir. Pasarofça Antlaşması (1718) : Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında imzalanan bu antlaşma ile : 1. Yukarı Sırbistan, Belgrat, Sırmiyum, Batı Eflak ve Banat Yaylası (Temeşvar) Avusturya'ya bırakıldı. 2. Venedik'ten alınan Mora ve Grit Osmanlılarda kaldı. 3. Arnavutluk ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler Venedik'e verildi. Antlaşmanın Önemi : 1. Osmanlı Devleti, Batı'nın üstünlüğünü tamamen kabul etti ve toprak kurtaramayacağını anladı. 2. Osmanlılar, Ortodoksları koruma görevini son kez yerine getirdi. 3. İngiltere ve Hollanda'ya verilen ayrıcalıklar Kapitülasyona dönüştürüldü. 4. Pasarofça Antlaşması'nın yarattığı barış ortamında Lale Devri'ne girildi ve ilk defa Batı tipinde ıslahatlara gidildi. Patrona Halil İsyanı : Lale Devri'nde Avrupa tarzında yapılan ve Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın kişiliği ile özdeşleştirilen ıslahatlar, ulemadan ve yeniçerilerden bir takım kişilerin çıkarlarına ters düşmüştü. Lale Devri ile birlikte artan Lüks yaşantı, fakir halkın tepkisine yol açmıştı. O yıllarda İran ile yapılan savaşlar da devam etmekteydi. Sadrazam Damat İbrahim Paşa'nın İran seferine gitmek istememesi, ona karşı olanlara bulunmaz bir fırsat vermiş, Bayezit Hamamı tellaklarından Patrona Halil ve Muslu Beşe ismindeki iki Arnavut önderliğinde bir grup 1730 yılında isyana başlamışlardı. Vergilerden şikayet eden halk ve İran Seferi'ne katılmak istemeyen Yeniçeriler de isyana katılınca, isyan giderek büyümüş, saraya giden asiler, padişah III. Ahmet'ten Damat İbrahim Paşa'nın kafasını istemişlerdi. Kendilerine teslim edilen Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'yı idam eden asiler, tekrar saraya yürüyerek, padişah III. Ahmet'i tahttan indirerek yerine I. Mahmut'u geçirdiler. Bu isyanla Lale Devri sona ermiş oldu. Preveze Deniz Savaşı : Avrupalılar Osmanlı'nın Akdeniz'deki üstünlüğüne son vermek amacıyla Papa'nın önderliğinde Haçlı donanması hazırladılar. Haçlı donanması Andre Dorya komutasında, Osmanlı donanması ise Barboros Hayrettin Paşa komutasındaydı. 27 Eylül 1538 tarihinde meydana gelen Preveze Deniz Savaşı'nda Barbaros Haçlı donanmasını bozguna uğrattı. Bu savaşla Akdeniz egemenliği tamamıyla Osmanlıların eline geçti. R Rüştiye : Osmanlı Devletinde şimdiki ortaokul. S Sikke: Osmanlı Devleti'nde genel kullanımdaki madeni paraya denir. Siyasi Tarih : Uluslararası siyasi olayları savaşları barışları ve ittifakları inceler. Örneğin : Osmanlı Siyasi Tarihi Sokullu Mehmet Paşa Dönemi : Sokullu Mehmet Paşa; Kanuni, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde sadrazamlık yaptı. Bu dönemde 1566'da Sakız Adası Cenevizliler'den alındı. Yemen'in egemenliği sağlandı. 1571 yılında Venediklilerden Kıbrıs Adası alındı. 1571'de İnebahtı Savaşı'nda Haçlı donanmasına yenildi. Tunus Osmanlı topraklarına katıldı. Lehistan 1575'te Osmanlı himayesine girdi. 1577'de Fas Portekizlilerden alındı. Sokullu Mehmet Paşa'nın Projeleri Sokullu sadrazamlığı süresince Doğu Avrupa Türkleri ile Kafkasya bölgesini Osmanlı Devleti'ne bağlamak istedi. Don ve Volga Irmaklarını bir kanalla birleştirerek, Karadeniz'den Hazar'a geçmeyi planladı. 1579 yılında Süveyş Kanalı'nı açmayı düşündü, böylece, Hindistan ve Endonezyadaki Müslümanlara yardım etmeyi planladı. Sokullu 1579 yılında hançerlenerek öldürüldü, projeleri de uygulamaya konulamadan yarım kaldı. Sosyal Tarih : Toplumların her türlü faaliyetlerini inceler. Sosyoloji : Toplum bilimidir. Tarihi olayları sosyoloji konularını hesaba katarak inceler. Ş şerait : Şartlar, koşullar şeriat : İslam dini kurallarına uygun hukuk kuralları T Talas Savaşı : Nedeni : Çinliler ve Arapların Orta Asya'yı denetim altına almak istemeleri. Çinliler, Orta Asya'yı denetimleri altına almak amacıyla 747 yılında Türkistan'a sefer düzenledi. Abbasiler, Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri'nin yardımı ile 571 yılında Talas'da Müslümanlar Çinlileri yendi. Sonuçları : 1. Orta Asya Çinlileşmekten kurtuldu 2. Türkler, İslamiyet'i kabul etmeye başladı. 3. Kağıt, matbaa, barut, pusula gibi Çinlilerin geliştirdiği aletler, Müslümanlar tarafından öğrenilmeye başlandı. Tarih : Geçmiş insan topluluklarının, savaşlarını ve barışlarını, kültür ve uygarlıklarını, sosyo-ekonomik yapılarını, neden-sonuç ilişkisi içinde zaman ve yer göstererek, belgelere dayalı, inceleyen bilim dalıdır. Toponomi : Yer adlarını inceleyerek tarihe yardımcı olur. Tarblusgarp Savaşı : Tarblusgarp Savaşı'nın Nedenleri 1. Siyasi birliğini geç sağlayan İtalya'nın sömürge arayışına çıkmış olması 2. İtalya'nın sömürge elde etmek amacıyla Trablusgarp'a göz dikmesi İtalya, Avrupa devletlerinin de onayını alarak 28 Eylül 1911'de Trablusgarp'a asker çıkardı. Tarblusgarp SavaşıOsmanlı Devleti Trablusgarp'a deniz yolu ile asker gönderemedi. Mısır üzerinden de asker gönderemedi. Gönüllü subaylar Trablusgarp'a gizlice gönderildi. Bu subaylar büyük başarılar elde ettiler. İtalya Çanakkale'ye saldırdı, başarılı olamayınca On iki Ada'yı işgal etti. Bu arada Birinci Balkan Savaşı çıktı. Osmanlı Devleti, 18 Ekim 1912 tarihinde İtalya ile Uşi Antlaşması'nı imzalayıp savaştan çekildi. U Uygarlık Tarihi : Bütün ulusların meydana getirdikleri uygarlık eserlerini kültür ve medeniyet ürünlerini inceler. Örneğin : Çin Uygarlığı Ü Ümmet : Bir peygambere inananların tümü V Veliaht : Bir hükümdardan sonra hükümdar olacak kimse Vilayet-i Şarkiye : Doğu illeri Y Yakın Çağ : 1789 Fransız İhtilali ile başlayıp, günümüze kadar sürer. Yeni Çağ : İstanbul'un fethinden, 1453 tarihinde başlayıp, 1789 tarihli Fransız İhtilaline kadar sürer. Z Zafer : Savaşta kazanılan başarı, utku Zaviye : Küçük tekke, köşe Ülkeler Tarihi --------------------------------------------------------------------------------
 
  tüm 41752 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol